Turkey: Acquit Osman Kavala and his 51 co-defendants
On Friday 8 October, the Gezi retrial takes place in Turkey – another desperate attempt to criminalise human rights defender Osman Kavala and his 51 co-defendants. PEN Norway call for the immediate acquittal of all defendants in Gezi trial.
Most of the defendants have already been acquitted of the charges which are a violation of their constitutional rights of assembly, demonstration and freedom of expression. However, businessperson and human rights defender Osman Kavala is still behind bars after more than 1400 days.
Defendant and the former Istanbul Chamber of Architects’ Secretary General Mücella Yapıcı has been tried three times in relation to the same offence. “I have twice been acquitted in relation to this case file against me. There is no example of this kind of behaviour anywhere in the world. This case has turned into judicial torture. We were protesting against crimes perpetrated by the state. This trial must come to an end, immediately,” Yapıcı told PEN Norway.
The enlargement of the Gezi retrial to include the defendants in the Çarşı case is, in our opinion, yet another desperate attempt to criminalise an innocent man, Osman Kavala and his 51 co-defendants. Yapıcı’s co-defendant, lawyer Can Atalay, said of the ongoing trial,
“The Gezi Park protest was an expression of the will of the people to direct their own fate, and to stand up and collectively use their right to freedom of expression to defend their constitutional democratic rights. Turkey has lived through a period when torture was used to extract evidence, through a time when evidence was falsely created and now, this case is an example of a time when evidence itself is deemed unnecessary in the course of criminal proceedings. None of the defendants in this case should have been put in detention, and yet now it is most clear that this detention must not continue. Gezi showed us that equality, freedom and justice are possible in our times. We did not give permission at any time for the Gezi protest to be tarnished or associated with conspiracy theories, and we will never allow that to happen. We defended Gezi and will we always defend Gezi.”
Flawed indictments
In 2020, PEN Norway studied both indictments against Osman Kavala in the Gezi and Barkey cases respectively. Both reports unequivocally demonstrate the baseless nature of both trials. “Politically sensitive investigations demand balanced evaluation by prosecutors. In this particular indictment, ideological fervour has clearly overtaken sound prosecutorial judgement and analysis of evidence,” said Kevin Dent, member of the Bar Human Rights Committee, who authored the reports.
The European Court of Human Rights decision of 10 December 2019 ruled for the immediate release of arts patron Osman Kavala. The ECHR judgment became final on 11 May 2020 when the European court rejected a request from the Turkish authorities for the case to be referred to its Grand Chamber.
Turkey, as a member of the Council of Europe and signatory to the European Convention on Human Rights has an obligation to stop these attempts to subvert both the domestic rule of law and the international conventions to which it is signatory.
PEN Norway will be represented in court as trial observer and will report on the hearing on Friday 8 October. We call for the acquittal of all defendants and for the immediate and unconditional release of this innocent man, Osman Kavala in a month that marks 4 years since the beginning of his prolonged judicial harassment and illegal detention.
Take action!
Share information about Osman Kavala and the Gezi trial on social media:
Hashtag: #FreeOsmanKavala, #Gezitrial, #Geziparkprotest
Tag: @PEN_Norway, @FreeOsmanKavala
Publish articles and opinion pieces
Publish articles and opinion pieces in your national or local press highlighting the case of Osman Kavala and the Gezi trial and the state of freedom of expression in Turkey.
Turkish version:
PEN Norveç, 8 Ekim Cuma günü görülecek olan genişletilmiş Gezi davasında yargılanan tüm sanıkların beraat ettirilmesi için çağrıda bulunmaktadır.
Sanıkların neredeyse tamamı anayasal hakları olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ve ifade özgürlüklerinin ihlali anlamına gelen suçlamalardan beraat etmiştir.
İstanbul Mimarlar Odası Eski Genel Sekreteri ve dosyanın sanığı Mücella Yapıcı aynı suçlamalarla üçüncü kez yargılanmakta. Kendisi PEN Norveç’ şunları söyledi: ‘
“İki kere beraat ettiğim bir dosyadan yargılanıyorum. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir örnek yoktur. Bu artık bir yargısal işkencedir. Devletin işlediği suçlara karşı direniyorduk biz. Bu yargılama derhal son bulmalıdır“.
Mücella Yapıcı ile birlikte yargılanan Avukat Can Atalay ise süregelen yargılama ile ilgili şunları ifade etti:
“Gezi Direnişi insanlarımızın kendi kaderini tayin etme iradesi, ifade özgürlüğünü toplu (kolektif) kullanarak anayasal demokratik haklarına sahip çıkmasıdır.
Türkiye, işkence ile delil (!) elde edilmesi dönemi de yaşadı, delil imal edilmesi dönemi yaşadı, bu dava ise delile dahi ihtiyaç duyulmayan bir ceza yargılamasının ilk örneğidir. Bu dosyada tutukluluk hiç olmamalıydı ama bugün artık sürdürülmemesi gerektiği kuşkusuzdur.Gezi, bu toprakların eşitlik, özgürlük ve adalet umudu; bunun mümkün olduğunun simgesidir.Gezi Direnişi’nin herhangi bir komplo teorisi ile karalanmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. Gezi’yi savunduk, savunacağız.”
BU YARGILAMAYA İLİŞKİN PEN NORVEÇ İDDİANAME PROJESİ RAPORLARI:
2020 yılında PEN Norveç, Osman Kavala aleyhine gerek Gezi gerekse Barkey davalarına öncel olan iddianameleri incelemiştir. Her iki inceleme raporu da yargılamaların dayanaksız olduğunu kesin bir biçimde ortaya koymuştur.
İngiltere ve Galler Barosu Uluslararası İnsan Hakları Komitesi tarafından (BHRC) üüyesi Kevin Dent, OC tarafından kaleme alınan inceleme raporuna aşağıdaki linkten erişilebilir:
“Siyasi olarak hassas olan soruşturmalar savcıların dengeli bir değerlendirmesini gerektirir. Bahse konu bu iddianamede, ideolojik hararet savcılığın güvenilir yargılama yetkisini ve kanıtların analizini net bir şekilde bastırmıştır ” Kevin Dent, QC.
https://norskpen.no/wp-content/uploads/2020/10/TIP_Gezi-Park_EN.pdf
https://norskpen.no/wp-content/uploads/2020/12/Kavala-and-Barkey-EN.pdf
Gezi yargılamasının Çarşı davası sanıklarının da eklenmesi ile genişletilmesi kanınmızca masum bir insan olan Osman Kavala ve onunla birlikte yargılanan 51 kişinin kriminalize edilmesine yönelik başka bir umutsuz çabaya işaret etmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 10 Aralık 2019 tarihli kararında Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmetmiştir. AİHM’in bu hükmü 11 Mayıs 2020 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin davayı Büyük Daire’ye taşıma başvurusunun Mahkeme tarafından reddedilmesi ile birlikte kesinleşti.
Türkiye Avrupa Konseyi’nin üyesi olup Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de imzacısıdır. Bu hali ile gerek iç hukuk düzenlemeleri hem de uluslararası sözleşmeleri dolanmaya yönelik bu girişimleri son vermekle yükümlüdür.
PEN Norveç 8 Ekim Cuma günü görülecek olan duruşmada gözlemci olarak hazır bulunacak olup, duruşma hakkında rapor da yayımlayacaktır.
Bizler tüm sanıkların beraati ile birlikte yaklaşık 4 yıldır süregelmekte olan yargısal tacizin ve hukuksuz tutuklamanın hedefi olan masum bir insan olan Osman Kavala’nın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için çağrı yapıyoruz.