Journalist Sedef Kabaş sentenced to 2 years and 4 months of imprisonment
PEN Norway was present at Sedef Kabaş’ court hearing 11 March 2022. This is the trial report:
Sedef Kabaş released
Journalist Sedef Kabaş appeared in court for the first time in 49 days imprisonment in Bakırköy Women’s Prison. The prosecutor sought up to 12 years and 10 months of imprisonment on charges of ‘insulting the President’ and for ‘openly insulting’ two ministers ‘in relation to the performance of their duty’. The court sentenced Kabaş to 2 years and 4 months’ imprisonment for insulting the President and was released on bail.
Sedef Kabaş was brought to the hearing at the 36th High Criminal Court of Istanbul from Bakırköy Prison in Istanbul, where she was under a pre-trial detention. Also present were the two lawyers of the President. No observers were allowed in the courtroom. Despite this, the court reporter of PEN Norway was following the hearing at the Çağlayan Courthouse.
In her defence statement Kabaş said, “I will continue to fulfil the responsibilities of a journalist and will continue to write and speak the truth so that this country can be free. I have done thousands of interviews so far. And I have been hosted by many programmes.”
The judge intervened and said, “Present your defence as to the events. Stop telling me about your life.”
Kabaş went on to say, “They seek a far-fetched imprisonment of 13 years for me, just because of a proverb. Is insulting a crime? Of course, it is. Beyond that, an insult is a moral problem.”
Reminding the court that the international conventions to which Turkey is party, oblige the equal application of law to everyone, Kabaş stated that “Heads of the state will not be granted any privileges. I did not insult Erdoğan, nor will I, and this is regardless of whether he has immunity or not. I criticize the current government and those around it in the most severe way, as they have condemned the country to the harshest conditions. This is my duty as a citizen of the Republic of Turkey. There can be debates in politics. Irony and proverbs are legitimate to use when necessary.”
Defence Lawyers’ statements
Kabaş’ lawyers resumed after her defence. Uğur Poyraz, Kabaş’s attorney, invited the President to attend the hearing and explain exactly how he was victimized. The President’s lawyers reacted to this request and said, “Will the President come here? We submitted our evidence to the file. We seek to participate in the case.” The lawyers of the President and the lawyer of the Minister of Interior requested to take part in the trial.
Later, Kerem Altıparmak, one of Kabaş’s attorneys, took the floor. Altıparmak said, “This case should be treated as an ordinary defamation case. You treat the President preferentially. The President and the Minister of the Interior should also come here. You have to implement the ECtHR decision. Their request to take part in the trial cannot be granted.”
Despite all objections, the court granted the requests by the lawyers of the President Erdoğan and Süleyman Soylu to attend the hearing.
The judge asked the trial prosecutor if he was ready to present his opinions. The prosecutor of the trial stated that his opinion is ready. The prosecutor stated that Kabaş made comments on President Erdoğan during the programme and pronounced the words in question before concluding her talk, and then performed the same action on social media, pointing out that she, in her statements and social media posts, was referring to President Erdoğan and his office in Beştepe. Alleging that Kabaş was simply trying to evade the offence, the prosecutor requested Kabaş be sentenced to an imprisonment from 1 year 5 months to 8 year 2 months for her words against the President Erdoğan, and from 1 year 2 months to 2 years 4 months for her words against Suleyman Soylu, the Minister of Interior. In total, an prison sentence from 2 year 7 months to 10 year 6 months was sought for Kabaş. Stating that Kabaş’s words against Adil Karaismailoğlu, the Minister of Transport and Infrastructure, did not constitute the crime of insult, the prosecutor requested Kabaş be acquitted of this offense but be kept under continued pre-trial detention.
After the prosecutor’s opinion, Kabaş’s attorney Bahar Ünlüer took the floor and stated that her client has a 12-year-old son with special needs that has to be taken care of. Ünlüer said, “her son is far from his mother’s care and affection because she has been under a pre-trial detention for 49 days. She lives with her grandmother, who has Parkinson’s.”
Att. Kerem Altıparmak took the floor again to present his request for his client’s release. Altıparmak said, “A very serious interference against the family life is taking place here. An ongoing detention will sustain this.” Altıparmak emphasized the decisiveness of the Vedat Şorli judgement of the ECtHR regarding an insult against the President, and added that the judgement was sent to the Board of Ministers, which the court was now obliged to implement.
Sentencing
Finally, Sedef Kabaş took the floor for the last time and asked to be released. Kabaş said, “It is impossible to divorce this case from politics. Our fight is not against each other. Our fight should be against those who set us against each other.” Delivering the judgement, the judge acquitted Sedef Kabaş of the offence of insulting a public officer but sentenced her to 2 years and 4 months of imprisonment for insulting the President. The court ordered her release.
*** Turkish version ***
Gazeteci Sedef Kabaş’a 2 yıl 4 ay hapis cezası
Sedef Kabaş tahliye edildi
Gazeteci Sedef Kabaş Bakırköy Kadın Hapishanesi’ndeki 49 günlük tutukluluğunun akabinde ilk kez hakim karşısına çıktı. İddianame savcısı, Kabaş hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” ve iki bakana karşı “Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlamalarından dolayı toplam 12 yıl 10 aya kadar hapis cezasına karar verilmesini talep etmişti. Kabaş, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, kararla beraber Kabaş’ın tahliyesine karar verdi.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Sedef Kabaş tutuklu bulunduğu Bakırköy Cezaevi’nden getirildi. Duruşmaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki avukatı da katıldı. Duruşma salonuna izleyici alınmadı. Ancak PEN Norveç’in duruşma gözlemcisi Çağlayan Adliyesi’ndeki duruşmayı takip etmek üzere salonda hazır bulundu.
Kabaş savunmasında “Cennet vatanın özgür günlere kavuşması için bir gazeteci sorumluluğunda gerçekleri yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim. Bugüne kadar binlerce röportaj, söyleşi yaptım. Birçok programa konuk oldum” dedi.
Hakim tarafından Kabaş’ın savunmasına müdahale edildi ve Hakim, Kabaş‘a “olaya ilişkin savunma yap. Hayatını anlatma bana” dedi.
Kabaş savunmasında devamla, “Bir atasözünden zorlama biçimde benim 13 yıla yakın hapisle cezalandırılmamı talep ediyorlar. Hakaret suç mudur? Elbette suçtur. Suç olmanın ötesinde ahlaki bir sorundur” dedi.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre hukukun herkes için eşit uygulanması gerektiğini anımsatan Kabaş, “Devlet başkanlarına herhangi bir ayrıcalık tanınmayacağını belirtiyor. Bir koruma kalkanı olsa da olmasa da ben Erdoğan’a hakaret etmedim, etmem de. Ülkeyi en ağır şartlara mahkum etmiş iktidarı ve onun çevresindekileri en ağır şekilde eleştiririm. Bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak görevimdir. Siyasette tartışmalar olabilir. Gerektiği zaman ironi yapılabilir, atasözlerinden yararlanılabilir” ifadelerini kullandı.
Savunma avukatlarının beyanları
Kabaş’ın savunmasının ardından avukatları savunma yaptı. Kabaş’ın avukatı Uğur Poyraz Cumhurbaşkanının hangi gerekçelerle mağdur olduğunu söyleyerek, kendisinin duruşmaya gelip mağduriyetini anlatmasını istedi. Cumhurbaşkanının avukatları bu talebe tepki göstererek, “Cumhurbaşkanı buraya mı gelecek? Dosyaya delillerimizi sunduk. Davaya katılma talebimiz var” dedi. Cumhurbaşkanı avukatları ve İçişleri Bakanının avukatı davaya katılma talebinde bulundu.
Daha sonra Kabaş’ın avukatlarından Kerem Altıparmak söz aldı. Altıparmak, “Bu dava normal bir hakaret davası gibi görülmeli. Cumhurbaşkanına ayrıcalıklı davranamazsınız. Cumhurbaşkanı da İçişleri Bakanı da buraya gelecek. AİHM kararını uygulamak zorundasınız. Katılma talebi kabul edilemez” dedi.
Tüm itirazlara rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun avukatlarının duruşmaya katılım talepleri kabul edildi.
Hakim duruşma savcısına mütalaasının hazır olup olmadığını sordu. Duruşma savcısı mütalaasının hazır olduğunu aktardı. Savcı, Kabaş’ın programda Cumhurbaşkanı Erdoğan‘a ilişkin yorumlarda bulunduğunu, konuşmasını bitirmeden dava konusu sözleri sarfettiğini, akabinde sosyal medyada da eylemini tekrarladığını ve Kabaş’ın söz konusu açıklama ve paylaşımlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve makamını, yani Beştepe’yi kastettiğini aktardı. Savcı, Kabaş’ın suçtan kurtulmak İçin savunma yaptığını öne sürerek Kabaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin sözleri nedeniyle 1 yıl 5 aydan 8 yıl 2 aya kadar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik sözleri nedeniyle 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Kabaş’ın toplamda 2 yıl 7 aydan 10 yıl 6 aya kadar hapsi istendi. Kabaş’ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na yönelik sözlerinin ise hakaret suçunu oluşturmadığını belirten savcı bu suçtan ise Kabaş’ın beraatini isteyerek tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mütalaanın ardından Kabaş’ının avukatı Bahar Ünlüer söz aldı. Ünlüer, müvekkilinin bakmakla yükümlü olduğu 12 yaşında özel bir oğlu olduğunu belirtti. Ünlüer, “Müvekkilim 49 gündür tutuklu olması nedeniyle annesinin bakım ve şefkatinden uzak. Parkinson hastası büyükannesinin yanında kalıyor” dedi.
Avukat Kerem Altıparmak ise tekrar söz alarak tahliyeye ilişkin taleplerini sundu. Altıparmak, “Burada aile hayatına çok ciddi bir müdahale var. Tutukluluğun devam etmesi bunu etkileyecektir” dedi. Cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin AİHM’in verdiği Vedat Şorli kararının kesin olduğunu ve Bakanlar Kurulu’na gönderildiğini aktaran Altıparmak mahkemenin bu kararı uygulamasının zorunlu olduğunu söyledi.
Hüküm
Sedef Kabaş son kez söz alarak tahliyesini istedi. Kabaş, “Siyasetten bağımsız bu davayı konuşmak imkansız. Bizim kavgamız birbirimizle değil. Bizim kavgamız bizi birbirimize düşürenlerle olmalı” dedi. Kararını açıklayan hakim, kamu görevlisine hakaret suçundan Sedef Kabaş’a beraat verirken, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Kabaş’ın tahliyesine karar verildi.