The Trial of Swedish Journalist and Author Kaj Joakim Medin Adjourned to January 8, 2026
Swedish journalist Kaj Joakim Medin’s first hearing at Istanbul’s 13th High Criminal Court lasted only five minutes before being postponed to 8 January 2026. The hearing record and court schedule, observed by PEN Norway, are included in this report.
The first hearing in the case against Swedish journalist and author Kaj Joakim Medin —foreign affairs correspondent for the Swedish newspaper Dagens ETC — was held on September 25, 2025, before the 13th High Criminal Court at Istanbul’s Çağlayan Courthouse. Medin is charged with “membership in an armed terrorist organization” and “terrorist propaganda,” accusations based on his written and digital reporting activities.
Medin had entered Turkey on March 27, 2025 to cover the mass protests that erupted following the arrest of Istanbul Metropolitan Mayor Ekrem İmamoğlu. He was detained at the airport and subsequently arrested.
Two separate criminal cases were opened against him. In the first, on charges of insulting the president, the Ankara 79th Criminal Court of First Instance sentenced Medin to 11 months and 20 days in prison at a hearing on April 30, 2025. At the time he was held in Silivri Prison and was not brought to court; instead, he gave his defense via SEGBİS, Turkey’s video-conference system. Legal experts observing the trial criticized this method as undermining the fundamental principle of face-to-face trial in criminal law.
Trial in Absentia Amid Entry Ban
In the second case —on charges of terrorist organization membership and terrorism propaganda — the İstanbul 13th High Criminal Court accepted his lawyers’ requests and ordered his release on May 16, 2025. Medin was freed the same day and deported to Sweden. Because of an administrative order banning him from entering Turkey for five years, the September 25, 2025 hearing on the terrorism charges was conducted in his absence.
Medin’s nearly two-month detention on baseless accusations, his trial in absentia, and the ban on his return to Turkey not only constitute a serious violation of the right to a fair trial and of press freedom, but also send a strong warning to all journalists and writers — inside or outside Turkey — that they too could face similar charges and loss of liberty for publishing independent, critical reporting or books about events in the country.
PEN Norway and Other Rights Groups Monitored the Hearing
Because of the case’s significance, the hearing was monitored by PEN Norway as well as Swedish Consul General Karin Hernmarck; Anna Herdenstam, Vice President of the Swedish Union of Journalists; its International Secretary Victoria da Silva; Erol Önderoğlu of Reporters Without Borders Turkey; Gökhan Durmuş, President of the Turkish Journalists’ Union; representative of the Clooney Foundation; journalists from Swedish public broadcaster SVT, P24, and Anka News Agency, among others.

Hearing schedule of the Istanbul 13th High Criminal Court on 25 September 2025 (personal data redacted)
The session began 20 minutes late, at 10:30 a.m., and lasted only five minutes. Since Medin is barred from entering Turkey and therefore unable to appear in person, his defense testimony must be taken in Sweden through “letters rogatory,” a process not yet completed.
Attorneys Veysel Ok and Batıkan Erkoç of the Media and Law Studies Association (MLSA), who represent Medin, requested that the court await the response to the letters rogatory and demanded the return of digital materials seized from Medin.
After the prosecutor concurred on addressing these procedural gaps, the court ruled to wait for the rogatory response and to request the digital materials from the Ankara Chief Public Prosecutor’s Office. The next hearing is scheduled for January 8, 2026 at 10:00 a.m.

Excerpt from the Istanbul 13th High Criminal Court hearing record dated 25 September 2025 (personal data redacted)
Defense Calls for Solidarity
Speaking to PEN Norway after the hearing, MLSA co-founder and Medin’s attorney Veysel Ok said:
“Unfortunately, the charges against Joakim Medin are not exceptional in Turkey. Pressure on journalists and media outlets grows every day. The Medin case aims not only to send a message to journalists from Turkey, but also to extend this pressure beyond Turkey’s borders. That is why showing opposition to this prosecution and standing in solidarity with Joakim Medin is especially important.”
The continuing prosecution of Medin is a striking example of how law and the judiciary are being used as tools of repression in Turkey, says PEN Norway Director Jørgen W. Frydnes.
After the hearing, PEN Norway Director Jørgen Watne Frydnes highlighted the absurdity of imposing both an entry ban and an ongoing prosecution on a foreign journalist:
“The continuing prosecution of Medin is a striking example of how law and the judiciary are being used as tools of repression in Turkey. PEN Norway will continue to follow every stage of this trial,” he said.
Before the hearing, PEN Norway, together with PEN Sweden and PEN International, issued a statement calling on Turkish authorities to bring anti-terror laws in line with international standards, end cross-border pressure on independent voices, and repeal laws that criminalize expression such as insult and defamation.
You can read the joint statement released before the hearing here: PEN member Joakim Medin to be tried in absentia – PEN Norway
Medin’s candid interview with PEN Norway, in which he details the legal harassment he has faced in Turkey, can also be read here: “Is this about intimidating journalists?” – PEN Norway
İsveçli gazeteci ve yazar Kaj Joakim Medin’in duruşması 8 Ocak 2026’ya ertelendi
İsveçli gazeteci Kaj Joakim Medin’in İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşması yalnızca beş dakika sürdü ve 8 Ocak 2026’ya ertelendi. PEN Norveç’in de izlediği duruşmaya ilişkin tutanak ve duruşma listesi haberimizde yer alıyor
İsveç Dagens ETC gazetesinin dış haber muhabiri olarak çalışan gazeteci ve yazar Kaj Joakim Medin aleyhine, gazetecilik faaliyetiyle bağlantılı yazılı ve dijital yayın ve paylaşımları gerekçe gösterilerek, silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapma suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması 25 Eylül 2025 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi önünde görüldü.
Medin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan geniş protestoları izlemek ve haberleştirmek amacıyla 27 Mart 2025 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı sırada havaalanında gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı. Medin aleyhine iki ayrı ceza davası açılmış, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla açılan ilk davada Ankara 79. Asliye Ceza Mahkemesi 30 Nisan 2025’teki duruşmada Medin’i 11 ay 20 gün hapis cezasına mahkum etmişti. O sırada Silivri’deki hapishane kampüsünde tutuklu olan Medin duruşmaya getirilmemiş ve SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile video konferans) ile savunması alınmıştı. Türkiye’de yaygın kullanılan bu yöntemin ceza hukukunun temel prensiplerinden olan yüz yüze yargılama ilkesini zedelediği yönünde davayı takip eden hukuk uzmanları tarafından eleştiriler dile getirilmişti.
Medin yargılanıyor ancak Türkiye’ye girmesi yasak
Terör örgütü üyeliği ve terör örgütü propagandası yapmak suçlamalarıyla açılan ikinci davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Medin’in avukatlarının taleplerini değerlendirerek, 16 Mayıs 2025 tarihinde İsveçli gazetecinin tahliyesine karar verdi. Medin aynı gün serbest bırakılarak sınır dışı edilmişti. Hakkında alınan idari karar gereği Türkiye’ye girişi beş yıl süreyle yasaklandığı için 25 Eylül 2025 tarihindeki terör suçlamaları ile ilişkili bu duruşma da Joakim Medin’in gıyabında görüldü.
Medin’in tamamen gazetecilik faaliyetleri çerçevesindeki çalışmaları nedeniyle asılsız suçlamalarla yaklaşık iki ay tutuklu kalması, gıyabında yargılanması ve Türkiye’ye dönüşünün yasaklanması; yalnızca adil yargılanma hakkının ve basın özgürlüğünün ağır ihlalini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de ya da yurtdışında gerçekleşen olaylar hakkında bağımsız ve eleştirel haber yapan veya kitap yayımlayan tüm gazeteci ve yazarlara da benzer suçlamalarla dava açılabileceği ve özgürlüklerinden mahrum bırakılabilecekleri tehdidini güçlü biçimde hissettiriyor.
PEN Norveç ve hak örgütleri duruşmayı izledi
Davanın önemli özelliği nedeniyle İstanbul Çağlayan Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı PEN Norveç’in yanı sıra, İsveç Başkonsolosu Karin Hernmarck, İsveç Gazeteciler Sendikası’ndan (Swedish Union of Journalists) Başkan Yardımcısı Anna Herdenstam ve Uluslararası Sekreteri Victoria da Silva, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Clooney Vakfı, İsveç Devlet Televizyonu (SVT), P24 ve Anka Haber Ajansı’ndan gazeteciler izledi.
Duruşma 20 dakika gecikmeyle 10:30’da başladı ve sadece beş dakika sürdü. Türkiye’ye girişi yasaklanmış olduğu ve aleyhine açılmış olan bu davada mahkemeye bizzat gelerek savunma yapması mümkün olmadığı için, Medin’in savunmasının İsveç’teki yetkili makamlar tarafından “istinabe” yoluyla alınması işlemlerinin henüz tamamlanmadığı görüldü. Bu nedenle Medin’in savunmanlığını üstlenmiş olan Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) avukatları Av. Veysel Ok ve Av. Batıkan Erkoç sözkonusu istinabe evraklarının yanıtının beklenmesini, ayrıca Medin’den alınmış olan dijital materyellerin de iade edilmesini talep ettiler. Savcının da eksikliklerin giderilmesi yönünde görüş bildirmesinin ardından, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti istinabe evrakının cevabının beklenmesine ve dijital materyellerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 8 Ocak 2026 saat 10:00’da görülecek.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25 Eylül 2025 tarihli duruşma tutanağı (kişisel bilgiler gizlenmiştir)
Medin’in avukatı dayanışma çağrısında bulundu
MLSA eş kurucusu ve Medin’in avukatlarından Veysel Ok, duruşma sonrasında PEN Norveç’e demeçte bulundu. Ok, “Ne yazık ki Joakim Medin’in karşı karşıya olduğu suçlamalar Türkiye yönünden bir istisna teşkil etmiyor. Türkiye’de gazeteciler ve medya kuruluşları üzerindeki baskılar her geçen gün artıyor. Ancak Medin örneği Türkiyeli gazetecilere bir mesaj vermenin ötesinde esasında bu mevcut baskıyı Türkiye sınırlarının dışına taşımayı amaçlıyor. Bu nedenle bu yargılamaya tepki göstermek, Joakim Medin ile dayanışmak özellikle önemli” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
Duruşmanın ardından PEN Norveç Direktörü Jørgen Watne Frydnes, yabancı bir gazeteci hakkında hem ülkeye giriş yasağı konulup hem de hakkında bir yargılama yürütülmesinin absürtlüğüne dikkat çekti ve “Medin aleyhine süregelen bu yargılama Türkiye’de hukukun ve yargının bir baskı aracı olarak kullanıldığının çarpıcı bir örneği. PEN Norveç, Medin’in yargılamasının tüm aşamalarını takip etmeye devam edecek” dedi.
PEN Norveç , PEN İsveç ve PEN Uluslararası ile birlikte duruşmadan önce bir açıklama yayımlayarak, Türkiye yetkililerini terörle mücadele yasalarını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmeye, bağımsız seslere yönelik sınır ötesi baskıyı sona erdirmeye ve hakaret ve iftira gibi ifadeyi suç sayan yasaları yürürlükten kaldırmaya çağırmıştı. Duruşma öncesi yapılan ortak açıklamayı buradan okuyabilirsiniz: PEN member Joakim Medin to be tried in absentia – PEN Norway
Medin’in Türkiye’de maruz kaldığı hukuki saldırıyı ve arka planının detaylarını PEN Norveç ile paylaştığı samimi röportajını ise buradan okuyabilirsiniz: “Is this about intimidating journalists?” – PEN Norway