Posts

An analysis of the indictment against Lawyer Aryen Turan

PEN Norway observes Kurdish media case

PEN Norway Turkey Inidictment Project – the case of Abdurrahman Gök

Ezio Menzione’den PEN Norveç için Sedef Kabaş İddianame Raporu

PEN Norveç’in Türkiye İddianame Projesi, 2022 yılında önde gelen üç uluslararası insan hakları avukatı tarafından kaleme alınan üç yeni iddianame raporuyla devam ediyor.

Türkiye’de ifade özgürlüğünü doğrudan ilgilendiren ve özellikle gazetecileri hedef alan iddianamelerin yeni bir analizi.

Bugün yayınlanan rapor, gazeteci Sedef Kabaş hakkındaki iddianameyi analiz ediyor

 

Raporun tamamını Türkçe olarak buradan okuyabilirsiniz

PEN Norway_İddianame İnceleme Raporu Sedef Kabas Türkçe

 

Kabaş, deneyimli bir gazeteci. Kariyeri boyunca mesleği nedeniyle birçok kez yargılandı. 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza ertelendi.

14 Ocak 2022’de Tele 1’de yayınlanan bir programda Kabaş, Erdoğan ve hükümetinin bazı bakanları hakkında bazı eleştirel yorumlarda bulundu ve ” büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz o saray ahır olur ” şeklinde bir atasözüne atıf yaptı.

Adalet Bakanı da dahil olmak üzere hemen Sedef’e yönelik eleştiriler gelmeye başladı ve “haddini aşmakla” ve “nefreti körüklemekle” suçlanarak “bunun hesabının mahkemede sorulacağı” uyarısı sıklıkla dile getirildi.

Birkaç gün sonra, yine daha açık bir söylem bağlamında, Kabaş sosyal medya hesabından, cümlenin “Öküz saraya çıkınca kral olmaz. Ama saray ahır olur” biçiminde eski bir Çerkes atasözü olduğunu, ancak ayıp olur diye “öküz” ifadesini “büyükbaş hayvan” ile değiştirdiğini belirtmiştir.

Bu olaylardan sonra Kabaş’ın evi polis tarafından basıldı. Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla tutuklanarak Bakırköy Cezaevi’ne nakledildi.

Duruşması 11 Mart 2022 tarihinde görülen Kabaş, 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı, ve 49 günlük tutukluluğun akabinde tahliye edildi. Davası hala İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesi’nde devam etmekte.

Avukat Ezio Menzione, Kabaş hakkındaki iddianameyi Türkiye’nin iç hukuku ve uluslararası hukuk ışığında değerlendirdi. Menzione, Türkiye’de 2016-2017 yıllarından bu yana Cumhurbaşkanı’na hakaret davalarının arttığının altını çizdi.

Menzione Kabaş’ın davasını yılda birkaç davadan mürekkep bir bağlama yerleştirmek ile binlerce davadan oluşan bir bağlama yerleştirmek arasındaki açık farka dikkat çekiyor. Ve bu olgunun değerlendirilmesinde AİHS’nin 10. maddesi ve Türkiye Anayasası’nın 25. ve 26. maddelerinin ihlal edilerek siyasi muhalefeti susturmak amacıyla açılan binlerce benzer davanın bahaneye dayalı ve gayrimeşru varlığının göz önüne alınması gerektiğini belirtiyor.

Yargıda devam eden kriz ve Türkiye’de hukukun üstünlüğünün kötüleşen durumu nedeniyle, 2023 yılında da ifade özgürlüğünü doğrudan ilgilendiren iddianameleri analiz etmeye devam edeceğiz.

 

PEN Norveç Türkiye İddianame Projesi – yeni raporlar

PEN Norway Turkey Indictment Project – new reports

PEN Norway’s Turkey Indictment Project continues with three new indictment reports researched and authored by three leading international human rights lawyers in 2022.

A new analyses of indictments that directly concern freedom of expression in Turkey and particularly target journalists.

The report published today analyses the indictment of June 2020 against journalist Cengiz Çandar.

 

Read the full report here in English:

PEN Norway_Legal Report on Indictment Cengiz Candar Eng

 

Çandar is an experienced Middle East expert and columnist who has been a journalist for more than 40 years. The ongoing trial against him is based on a short post he made
on his twitter account on 30 May 2017. The tweet was a message of condolence for the killing of a young woman by ISIS, who was known to the public for the red scarf she wore during the Gezi protests.

As a result of the tweet, Çandar was charged with praising crime and criminals. Çandar is
still being prosecuted.

Lawyer Barbara Spinelli evaluated the indictment against Çandar in the light of Turkey’s domestic law and international law and stated that the indictment does not contain a cause-and-effect relationship and does not relate the evidence to the elements of the offence.

Spinelli underlined that if this practice were to become widespread, it would be impossible to expect individuals in society to speak freely, protected by the law.

Due to the ongoing crisis in the judiciary and deteriorated state of the rule of law in Turkye we will continue to analyse indictments that directly concern freedom of expression in 2023.

 

PEN Norway observes the disappointing Gezi Park Trial in Istanbul

Events

Women’s resistance in authoritarian Turkey

14 November 6PM

House of Litterature, Oslo.

A panel including a lawyer, journalist, author and human rights activist discuss the role of women in defending press freedom and a wide range of other human rights in Turkey.

We will discuss the role of women reporting in court, the Gezi Park trial, PEN Norway’s collaborations with women lawyers in the successful indictment project and the government’s attempts to close anti-femicide women’s organisations in Turkey.

The panel will be chaired by PEN Norway’s Turkey Adviser Caroline Stockford and will comprise NRK’s recent Istanbul correspondent, journalist Sidsel Wold, Turkey’s foremost feminist activist, author and journalist Ayşe Düzkan and PEN Norway’s legal adviser on Turkey, Ceren Uysal.