PEN Norway observe film makers’ verdict hearing
PEN Norway’s indictment report submitted in court in Batman, Turkey
(Türkçesi aşağıdan okunabilir)
Lawyer Hanbayat: “We recommend that the judicial panel takes PEN Norway’s report into the indictment of defendants Demirel and Mavioğlu into consideration when reaching their decision.”
Documentary-makers Ertuğrul Mavioğlu and Çayan Demirel were sentenced to 1 year and 3 months in prison charged with “making terrorist propaganda” for the docmentary named ‘Bakur’ (North) about women in the Kurdistan Workers’ Party that they made during the so-called Peace Process between the PKK and the Turkish state.
The verdict hearing of the retrial of the Demirel and Mavioğlu took place on 14 December 2023 at the 2nd High Criminal Court of the city of Batman, in south-eastern Turkey.
Defendant Çayan Demirel who suffered brain damage in 2015 due to lack of oxygen following his collapse upon completion of the film was not well enough to give his spoken defence, but attended the hearing with his wife who is also his carer. Lawyers for the defence Meral Hanbayat and Rozerin Kip were in attendance from Istanbul via SEGBIS, the courtroom closed-circuit conferencing system. Present in court also was lawyer Erkan Şenses, Head of the Batman Bar Association.
Along with a representative of PEN Norway, the Turkey-based NGOs MLSA (Media Law Studies Assocation) and P24 (Punto24) were present.
Defendants ‘not required to take sides’ during periods of conflict
The judicial panel gave defendant Demirel the chance to present his defence. Demirel, whose medical report declares him 94% disabled, allowed his lawyer to read out his defence. Following this, his lawyer Meral Hanbayat made reference to the PEN Norway indictment report prepared on the case by Italian Human Rights lawyer Ezio Menzione, “We submitted PEN Norway’s report into the indictment to the judicial panel. As you will see in the report, it is clear that there is no evidence within the indictment, either material or immaterial, to suggest that either defendant could be found guilty of the stated charges. We would recommend to the judicial panel that they take this indictment report into consideration and make their final decisions with it in mind.”
Continuing the defence, Hanbayat drew attention to the fact that it was not even clear if the police officer who first compiled the police report into the case had even seen the documentary in question. She stated, “During periods of conflict, documentary-makers are not obliged to take sides or to support the official line of the state or administration. Therefore, I demand the acquittal of my client.”
Lawyer Şenses: “In that case, state-run news agency Anadolu Agency has also committed the crime of terror propaganda”
The head of the Batman Bar Association, lawyer Erkan Şenses then spoke, saying: “States the world over are required to be more genial and moderate in their outlook during the period of a peace process. We should recall that during the same peace process the state’s official news agency ‘Anadolu Agency’ (AA) went to the city of Kandil and interviewed one of the senior officials of the PKK (Kurdistan Workers’ Party) Murat Karayılan and the proceeded to screen the interview on all of its subscription services. (If you are accusing Demirel and Mavioğlu of this crime by filming then) The Anatolian Agency also committed the crime of ‘terrorist propaganda’. My client, in just the same way, made a film without commentary and aimed to screen it to the public.”
Background
Following the screening of the documentary Bakur in 2015, which was attended by 125 persons, a police officer compiled a report that was used as the basis to open a case against the defendants Mavioğlu and Demirel on the basis that they had, ‘legitimised or intended to promote practices that comprise force and violence and/or praised a terrorist organisation’.
The verdict reached by Batman’s 2nd High Criminal Court on 18 July 2019 was to sentence both defendants to 4 years and 6 months in prison. The defendants’ appeal was heard by Gaziantep’s 4th Regional Court of Justice and the appeal was upheld. The court then ruled for an investigation into whether there was any link, be it legal or de facto, between the Bakur charge and another case in which defendant Mavioğlu had been sentenced for ‘terrorist propaganda’ and which was at the time before the Supreme Court. The regional court of appeal then returned the case to Batman’s 2nd High Criminal Court stating that the necessary reduction in sentencing had not been applied to the sentences of Demirel and Mavioğlu and that their sentences were therefore too long. The case was reheard by Batman’s 2nd High Criminal Court on 26 May, 2022, at which the judicial panel ruled to lift the travel ban on Çayan Demirel. At the second hearing of the retrial on 22 September 2022 ruled to await the conclusion of the other case of defendant Mavioğlu that was before the Supreme Court.
PEN Norway studied the initial indictment in this case as part of their Turkey Indictment Project and reported on whether the indictment itself was in line with domestic and international law. Following the pubication of the report by PEN Norway, authored by Ezio Menzione, Demirel’s lawyers submitted it to the court as an expert opinion. The report concluded that the indictment did not, in fact, comply with legal criteria either in Turkey or internationally. The Anti-Terror Law’s infamous Article 7/2 was also the focus of Menzione’s report, which can be accessed here:
https://norskpen.no/eng/wp-content/uploads/2021/09/Demirel-Mavioglu_16.09.21_Eng.pdf
……
AVUKAT HANBAYAT: “HAKİM HEYETİNİN, PEN NORVEÇ RAPORUNU DİKKATE ALARAK KARAR VERMESİNİ TALEP EDİYORUZ.
Kamuoyunda çözüm süreci olarak bilinen dönemde Bakur (Kuzey) belgeselini çeken gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile yönetmen Çayan Demirel’e, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasından 1 yıl 13 ay hapis cezası verildi.
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve yönetmen Çayan Demirel’in çekimlerini yaptıkları Bakur (Kuzey) belgeseli sonrası “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yeniden yargılandıkları davanın karar duruşması 14 Aralık 2023 günü Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada savunma yapamayacak kadar sağlık sorunları yaşayan Çayan Demirel, sanık kürsüsüne eşi ile birlikte oturdu. Demirel’in yanında bulunan avukatı Meral Hanbayat ile Ertuğrul Mavioğlu’nun avukatı Rozerin Kip, duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile İstanbul’dan katılırken, Batman Barosu Başkanı Avukat Erkan Şenses ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Ayrıca duruşmayı Pen Norveç ile beraber Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) ve P24 temsilcileri duruşma salonundan izledi.
ÇATIŞMALI SÜREÇLERDE BELGESELCİLERİN TARAF TUTMA ZORUNLULUĞU YOKTUR
Mahkeme heyeti duruşmada ilk sözü, yüzde 94 oranında engelli raporu bulunan Çayan Demirel’e verdi. Demirel yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle savunmasını kendisinin yerine avukatının yapacağını belirtti. Ardından söz alan Avukat Meral Hanbayat, ceza hukukunda uzman bir avukat olan Ezio Menzione’nin Pen Norveç için PEN Norveç Türkiye İddianame Projesi kapsamında hazırladığı ‘iddianame inceleme raporuna’ atıfta bulunarak; “Pen Norveç’in raporunu mahkeme heyetine sunmuştuk. Bu raporda da görüleceği üzere müvekkillerin üzerine atılı suçun maddi ve manevi hiçbir unsurlarının oluşmadığı açıktır. Hakim heyetinin de bu raporu dikkate almasını ve buna göre değerlendirme yapmasını talep ediyoruz.” dedi
Savunmasına devam eden Hanbayat, söz konusu belgeseli izleyip izlemediği bile belli olmayan bir polisin tuttuğu tutanak üzerine başlayan yargılama sürecine dikkat çekerek; “Çatışmalı süreçlerde belgeselcilerin bir taraf tutma ve devletin ya da iktidarın resmi görüşünü savunma zorunluluğu yoktur. Dolayısıyla müvekkillimin beraatini talep ediyorum”
ŞENSES; O ZAMAN DEVLET AJANSI OLAN AA, ÖRGÜT PROPAGANDASI SUÇU İŞLEMİŞTİR.
Ardından söz alan Batman Baro Başkanı Erkan Şenses yaptığı savunmada şu sözlere yer verdi: “Dünyanın her yerinde çözüm süreçleri ılıman süreçlerdir ve bu süreçlerde devletler ekstra kolaylaştırıcı olurlar. Örneğin tam da belgeselin çekildiği dönemde devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı (AA) Kandil’e giderek PKK yöneticilerinden Murat Karayılan ile röportaj yapmış ve yaptığı bu röportajı tüm abonelerine servis etmiştir. O zaman devletin haber ajansı da örgüt propagandası suçu işlemiştir. Aynı şekilde müvekkilimin çektiği belgesel de herhangi bir yorum katmadan belgelenmiş ve topluma gösterilmesi amaçlanmıştır.”
Ne olmuştu?
2015 yılında Batman’da 125 kişinin izlediği Bakur (Kuzey) belgeselinin gösterimi sonrası, bir polis memurunun tuttuğu tutanak gerekçe gösterilerek Mavioğlu ve Demirel hakkında belgesel “terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek veya bu yöntemlere başvurmayı teşkil edecek nitelikte” olduğu ve bu belgeselle terör propagandası yaptıkları iddiasıyla dava açılmıştı.
18 Temmuz 2019 tarihinde kararını açıklayan Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Mavioğlu ve Demirel’i ayrı ayrı 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Avukatların istinaf talebini değerlendiren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği hükmü esastan bozdu. İstinaf mahkemesi, Mavioğlu’na başka bir dosyada “örgüt propagandası” suçundan verilen ve Yargıtay önünde bekleyen dava dosyasının Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki bu dava dosyası ile olan hukuki ve fiili bağının araştırılmasını istedi. Mahkeme ayrıca Mavioğlu ve Demirel’e verilen cezada indirim hükümleri gözetilmeden fazla ceza tayin edildiğine hükmederek dosyayı Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesine geri gönderdi. Davanın 26 Mayıs 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, yönetmen Çayan Demirel hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar vermişti. Davanın 22 Eylül 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında mahkeme, Mavioğlu’nun Yargıtay’da temyiz incelemesinde olan dosyasının akıbetinin beklenmesine karar vermişti.
PEN Norveç tarafından bu davaya dayanak iddianame incelenerek Türkiye İddianame Projesi kapsamında bir rapora dönüştürülmüştü ve bu rapor istinaf incelemesi sonrasında Demirel’in avukatlarınca mahkemeye de sunulmuştu. Bahsi geçen iddianamenin Türkiye ve uluslararası hukuk kriterlerini karşılamadığı tespitini yapan ve Terörle Mücadele Kanunu madde 7/2’yi tartışan ilgili rapora buradan erişebilirsiniz:
Microsoft Word – DemirelMavioğluTIP16.9.2021TURKISH_NEW.docx (norskpen.no)