Posts

PEN Norway interview Tayfun Kahraman

Read more

Turkey: PEN Norway supports international call to restore Evrensel’s right to receive public ads

Press Advertising Agency revokes Evrensel newspaper’s right to receive public ads

[Türkçe versiyonu için aşağıya bakınız]

The International Press Institute (IPI) and 17 press freedom, freedom of expression and human rights organisations call on the Turkish Press Advertising Agency (BİK) to withdraw without delay its alarming decision to revoke the right of the independent Evrensel newspaper to receive public ads, a vital source of financial income for the publication.

BİK has a regulatory duty to act as an independent and fair distributor of public ads, and not to facilitate censorship through suppressing critical news outlets.

On 22 August 2022, Evrensel newspaper received BİK’s decision backdated to July 17, 2022, revoking its right to receive public ads. This move was prompted by an audit into alleged bulk buying that distorted Evrensel’s distribution figures against which measure the advertising levels are set. The right of Evrensel to receive public advertisements has been suspended since September 2019. With the latest decision, this suspended right was completely cancelled.

In its decision, the BİK stated that “the public ad ban on Evrensel was observed to be suspended for a full six months without break, excluding the period when such administrative monitoring was suspended due to the pandemic, therefore its right to receive public ads was revoked”. Evrensel has the right to appeal to the decision at court. Should Evrensel be removed from BİK’s system to receive any public advertising, a new, swiftly launched application process for re-gaining the right to public ads would take at least three years. This drawn-out process would be detrimental to the newspaper’s financial stability.

In the last three years, IPI and undersigned press freedom organisations have repeatedly called on BİK to withdraw the initial public ad ban that was initiated in September 2019 on Evrensel. Ten members of the European Parliament had also joined the call with a letter to then-General Director of BİK Rıdvan Duran requesting the ban be lifted. Despite an in person meeting with Duran in February 2020, the ad ban remained in force until this latest decision.

In a judgment issued on 10 August 2022, the Turkish Constitutional Court ruled that BİK’s arbitrary and consecutive public ad bans on newspapers including Sözcü, Cumhuriyet, Evrensel and BirGün, violated freedom of expression and press freedom as well as constituted and evidence of BİK acting as a tool for systematic censorship and criminalization of news coverage in the country. The Constitutional Court’s verdict thus confirmed that BİK lacks impartiality towards media outlets.

Media freedom in recent years has been deteriorating in Turkey in light of the upcoming parliamentary and presidential elections in 2023, we are concerned about the state of remaining independent media outlets, the repercussions it will have on the right to access information for the residents of Turkey who will need to rely on the existing media outlets to make informed decisions in the election calendar, and how this will contribute to an already-shrinking civic space in the country. Hereby we once again call upon the Press Advertising Agency (BİK) in Turkey to withdraw the decision to revoke ad revenues for Evrensel.

 

Signatories:

 

International Press Institute (IPI)

ARTICLE 19

Articolo 21

Danish PEN

English PEN

European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF)

IFEX

IPS Communication Foundation/bianet

Media and Law Studies Association (MLSA)

OBC Transeuropa (OBCT)

P24 (Platform for Independent Journalism)

PEN America

PEN Norway

PEN Turkey

Reporters Without Borders (RSF)

South East Europe Media Organisation (SEEMO)

Swedish PEN

The Coalition For Women In Journalism (CFWIJ)

 

Uluslararası hak grupları, Evrensel’in kamu ilanı yayımlama hakkının geri verilmesi için çağrı yaptı 

Basın İlan Kurumu, Evrensel gazetesinin kamu ilanı alma hakkını iptal etti

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve 17 uluslararası basın ve ifade özgürlüğü ve insan hakları grubu, Basın İlan Kurumu’na (BİK) bağımsız Evrensel gazetesinin kamu ilanı alma hakkına yönelik iptal kararını derhal geri çekme çağrısı yaptı. BİK, gazetelerin yayın hayatı için hayati önem taşıyan kamu ilanlarının bağımsız ve adil bir biçimde dağıtılmasında düzenleyici bir rol oynamalıdır, eleştirel haber kurumlarını baskılayarak sansür mekanizmasını yaygınlaştırmada değil. 

Evrensel gazetesine 22 Ağustos 2022’de tebliğ edilen 17 Temmuz tarihli BİK kararında gazetenin kamu ilanı alma hakkının tümüyle iptal edildiği bildirildi. Bu karar, Evrensel gazetesinin tirajını “çoklu alım” ile arttırdığı iddialarını takiben başlatılan denetimlerin gerçekleştirilmesinin ardından geldi. Evrensel için gazetelerin tirajlarına göre belirlenen kamu ilanı gelirleri Eylül 2019’da denetim kararına kadar BİK tarafından durdurulmuştu. Bu son karar ile Evrensel gazetesi, kamu ilanı yayımlama hakkını tümüyle kaldırdı.

BİK kararında, “23 Mart 2020 ile 30 Nisan 2022 tarihleri arasında Kurumca mevzuat şartlarının aranmadığı salgın süreci hariç bırakılmak suretiyle altı ay içinde yayınlama hakkı yeniden devam etmediği anlaşıldığından, Günlük Evrensel gazetesinin, resmi ilan ve reklam yayınlama hakkının sona ermesine karar verilmiştir,” ifadelerini kullandı. Evrensel’in kararı önce BİK’e itiraz etmek olmak üzere mahkemede temyiz hakkı bulunuyor. Evrensel gazetesinin BİK sisteminden çıkarılması halinde, ilan yayımlama hakkının geri kazanımı için bugün başlatılacak bir başvuru sürecinin dahi en az üç yıl süreceği öngörülüyor. Bu süreç, gazetenin finansal sürdürülebilirliği açısından son derece yıkıcı etkiler doğuracaktır.

Son üç yıl içinde, IPI ve aşağıda imzası bulunan basın özgürlüğü kurumları, Eylül 2019’da verilen Evrensel’e yönelik ilan durdurma cezasının kaldırılması için BİK’e pek çok kez çağrıda bulundu. 10 Avrupa Parlamentosu üyesi, dönemin BİK Başkanı Rıdvan Duran’a ortak mektup göndererek bu çağrıya destek vermişti. Şubat 2020’de Duran ile IPI öncülüğünde yüz yüze düzenlenen bir toplantıda bu talep ve endişeler dile getirilmiş olmasına rağmen, ilan durdurma cezası kaldırılmamıştı. 

Sözcü, Cumhuriyet, Evrensel ve BirGün gazetelerinin toplu başvurusuna yönelik Anayasa Mahkemesi’nin 10 Ağustos 2022 tarihli kararında, bu gazetelere verilen arka arkaya ve keyfi ilan kesme cezalarının basın ve ifade özgürlüklerini ihlal ettiğini belirtti. Ayrıca bu durumun yapısal sorunlardan kaynaklandığını belirten karar ile BİK’in ülkedeki sistematik sansür mekanizmasının bir aracı olarak hareket ettiği adeta teyit etmiş oldu. Böylelikle, AYM kararı BİK’in medya kurumlarına yönelik bağımsız yaklaşımının kaybedildiğini tasdik etti.

Son yıllarda Türkiye’deki medya özgürlüğü alanı gün geçtikçe daralıyordu. 2023 genel ve başkanlık seçimleri takvimi devam ederken, bağımsız haber yapmaya çalışan medya kuruluşlarının durumu, bilgiye dayalı karar verebilmek için var olan basın kuruluşlarına bağımlı kalan Türkiye vatandaşlarının habere erişimi üzerindeki olumsuz etkileri ve tüm bunların halihazırda daralmakta olan sivil alana olumsuz katkısı hakkında büyük endişe içerisindeyiz. O nedenle, bir kez daha Basın İlan Kurumu’na Evrensel gazetesinin ilan yayımlama hakkının iptalinin geri çekilmesi için çağrı yapıyoruz.

İmzacı kurumlar:

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI)
ARTICLE 19
Articolo 21
Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF)
Danish PEN
English PEN
IFEX
IPS Communication Foundation/bianet
Media and Law Studies Association (MLSA)
OBC Transeuropa (OBCT)
P24 (Platform for Independent Journalism)
PEN America
PEN Norway
PEN Turkey
Reporters Without Borders (RSF)
South East Europe Media Organisation (SEEMO)
Swedish PEN
The Coalition For Women In Journalism (CFWIJ)

PEN Norway interviews imprisoned Gezi Park Trial defendant Mine Özerden

Mine Özerden. Human Rights Defender.

 

PEN Norway interview with the imprisoned Gezi Park Trial defendant Mine Özerden:

“I wish that not only the opposition, but also people from all walks of life whose rights were violated would express their solidarity with Gezi and with us. I think people from different walks of life should gradually intensify their practice of standing together on a minimalist common ground and bring this issue to the agenda and do that through democratic methods.”

 

Read the interview in English: Mine Özerden interview_TİP-ENG_cs

Türkçesini okumak için buraya tıklayınız:  Mine Özerden Söyleşi_TİP-TRcs

 

On 25 April, 2022 Mine Özerden and her co-defendants in the room were sentenced to
18 years in prison and were immediately arrested. Defendant Osman Kavala, who was
already in pre-trial detention was sentenced to life in prison with no parole. PEN Norway
witnessed this shocking abuse of the justice system in Turkey and are interviewing each
imprisoned defendant in turn.

 

«Sadece muhalefetin değil, her kesimden hakkı yenen insanların Gezi’ye ve bize sahip çıkmasını diliyorum. Farklı kesimlerden insanların asgari müştereklerde, eşdeğer ilişki kurarak bir arada durma pratikleri geliştirme halinin daha da yoğunlaşarak güne taşınması gerektiğini, bunun demokratik yöntemlerle olması gerektiğini düşünüyorum»

 

25 Nisan 2022 tarihinde Mine Özerden ve duruşmada hazır bulunan diğer sanıklar 18 yıl hapis cezasına çarptırıldılar ve mahkeme salonunda tutuklandılar. Halihazırda tutuklu yargılanan Osman Kavala ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. PEN Norveç yargı sisteminin bu şekilde şok edici bir düzeyde suistimal edilmesine bizzat şahit oldu ve bugün her bir tutuklu sanıkla söyleşi gerçekleştiriyor.

PEN Norway interview imprisoned Gezi defendant and film maker Çiğdem Mater

“These days will pass, we know it. Knowing we are in the right strengthens our state of inner peace.”

 

Read the Çiğdem Mater interview here: Cigdem Mater interview_TİP-EN

Türkçesini okumak için buraya tıklayınız: Çiğdem Mater Söyleşi_TİP-TR

 

PEN Norway has followed every hearing in the Gezi trial in which film maker Çidem Mater was one of sixteen original defendants charged with ‘Attempting to bring down the state by violent means’.  Mater was accused of having made a documentary about the Gezi Park protests of 2013 and yet no such film was made or shown in a film festival, as the prosecutor claimed.

 

On 25 April, 2022 Çiğdem Mater and her co-defendants in the room were sentenced to 18 years in prison and were immediately arrested. Defendant Osman Kavala, who was already in pre-trial detention was sentenced to life in prison with no parole. PEN Norway witnessed this shocking abuse of the justice system and are interviewing each imprisoned defendant in turn.

 

PEN Norveç film yapımcısı Çiğdem Mater ile birlikte 16 sanığın “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti devirmeye teşebbüs” suçu ile yargılandıkları Gezi davasının duruşmalarının tamamını takip etti. Mater 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı protestoları ile ilgili bir belgesel yapmakla suçlanıyordu. Ancak savcının iddiasının aksine bu tür bir belgesel ne çekildi ne de herhangi bir film festivalinde gösterildi.

25 Nisan 2022 tarihinde Çiğdem Mater ve duruşmada hazır bulunan diğer sanıklar 18 yıl hapis cezasına çarptırıldılar ve mahkeme salonunda tutuklandılar. Halihazırda tutuklu yargılanan Osman Kavala ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. PEN Norveç yargı sisteminin bu şekilde şok edici bir düzeyde suistimal edilmesine bizzat şahit oldu ve bugün her bir tutuklu sanıkla söyleşi gerçekleştiriyor.

Turkey’s National Alliance – how do they stand on freedom of expression?

PEN Norway and Seyhan Avşar ask representatives from each party in Turkey’s new National Alliance where they stand on the rule of law and freedom of expression, ahead of planned elections next year.

Read the article here: Avşar_Article_TİP-EN(2)

Türkçesini okumak için buraya tıklayınız: Avşar_Article_TİP-TR(2)

“It is crucial to reinforce the notion of “us” with all our differences, and to build a democratic Turkey where fundamental rights and freedoms are guaranteed within the framework of the Council of Europe and European Union norms, and where individuals can freely express their thoughts and live their lives according to their beliefs, as equal and free citizens.”

– Excerpt from the multi-party Joint Declaration to Return to the Strengthened Parliamentary System.